Boğazköy-Hattuşa’da yapılan kazılarda ortaya çıkarılan ve Kalaşmaca dilinde yazılmış olduğu anlaşılan 174 tablet deşifre edildi. Tabletlerde günlük yaşama ve kutlamalara ilişkin metinler yer alıyor.
Çorum’da Boğazkale – Hattuşa’da yapılan kazılarda bulunan çivi yazılı tabletlerden 174 tanesinin, Bolu-Gerede civarında yaşayan Kalaşma halkının dilinde yazıldığı belirlendi.
Geçmişi 100 yılı bulan arkeolojik çalışmalarda, en son 2023 yılında yapılan kazılarda bulunan ve farklı bir halkın dilinde yazıldığı anlaşılan tablet metinlerin Kalaşma halkına ait olduğu tespit edildi. Luvice ile benzerlik taşıyan dil, Anadolu’nun tarih içinde kaybolmuş dillerinden biriydi.
‘ALMAN KAZI EKİBİNİN SORUMLULUĞUNDAKİ BÜTÜN METİNLER YAYINLANDI’
Hattuşa’da arkeolojik kazıları yürüten ekibin başkanı Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden Prof. Dr. Andreas Schachner, bulunan tabletlerin İstanbul Arkeoloji Müzesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Çorum Arkeoloji Müzesi ve Boğazköy Müzesi’nde korunduğu söyledi.
Tabletler üzerindeki çalışmaların Almanya Worzburg Üniversitesi Eskin Yakındoğu Dilleri Bölümü’nden Prof. Dr. Daniel Schwemer ve İstanbul Üniversitesi Hititoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Metin Alparslan tarafından yürütüldüğünü belirten Schacher, “Alman kazı ekibinin sorumluluğundaki bütün metinler yayınlandı” dedi.
ÖNCE LATİN ALFABESİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Prof. Dr. Schwemer tarafından 174 tabletin deşifresine ilişkin yazılan ‘Keilschrifttexte aus Boghazköi’ (Çiviyazısı Metinleri Dışında Boğazköy)’ isimli eser bu yıl dijital ortamda ulaşıma açıldı. Eserde 174 tabletin günümüz diline çevirisi yer alıyor.
TRT’den Uğur Becerikli’nin haberine göre, tabletlerde günlük yaşama ilişkin bilgiler, bayram ve festivallere ilişkin notlar, komşu ülkelerle ilişkilere ilişkin kayıtlar yer alıyor.
Prof. Schachner, “İlk transliterasyonu ( bir yazı sistemindeki harflerin başka yazı sisteminin harflerine çevrilmesi) Prof. Schwemer yaptı. Çivi yazısından Latin harifli yazıya dönüştürdü. Sonra dilbilim uzmanları Marburg Üniversitesi’nden Prof. Elisabet Rieken ve Doç. Dr. İlya Yakubovitich, metinleri inceleyerek çözdüler. Bir takım çalışması yapıldı” dedi.
Kalaşma dilinde tabletlerde yeni bir alfabe bulunmadığı belirten Prof. Schachner yazı için Hititlerin çok iyi bildiği ve Mezopotamya’dan alınan çivi yazı sisteminin kullanıldığını vurguladı.
Metinlerin nihai yayınının önümüzdeki günlerde yapılacağını kaydeden Schachner, Kasım ayından itibaren herkesin Kalaşma dilindeki metinlere ulaşabileceği vurguladı.
ANADOLU’NUN KAYIP DİLİ ‘KALAŞMACA’ ÇÖZÜLDÜ
Schachner, şöyle devam etti:
“Tablet içerikleri aslında çok önemli bilgiler aktarmıyor ama bu metinler sayesinde M.Ö. 2000 yılında Anadolu’nun çok dilli ve çok kültürlü bir bölge olduğunu öğreniyoruz. İnsanlar, bu dillerden en az birkaç tanesini biliyor ve kullanıyorlardı. Hititlerin başka bir bölgesinin Tanrılarına bakışını da bu metin sayesinde teyit etmiş oluyoruz çünkü fethettikleri bölgenin Tanrılarını kendi sistemlerine dahil ederek tapıyorlardı. Bu şekilde o bölgeleri kendilerine bağlamaya çalıştılar. Bu metinler, Kalaşma’dan getirdikleri Tanrı’ya kendi anlayacağı dilde hürmet edebilmek için bu dilde yazılmış. Hititlerin mantığına göre o tanrı Hitit dili anlamazdı.”
TABLETLER ÇOK İYİ KORUNMUŞ
Anadolu’da mutlaka başka kayıp diller de olduğunu ancak tespit etmenin zor olduğunu ifade eden Schachner, Kalaşmacayı ortaya çıkaran durumun bugüne kadar ilk kez yaşandığı vurguladı. Schachner, “Bulunan tabletler çok iyi korunmuş. Dolayısıyla metnin tümü elimize geçti. Normalde küçük parçalar buluyoruz. Tablet kırıkları. Burada ise iyi korunmuş tabletler vardı” dedi.