Mandallar… Doğduğumuz günden itibaren hayatımızda var olan, belki de farkında bile olmadığımız, önemsemediğimiz objeler.
Oysa onlar, bütün hatıralarınızı taşırlar…
Hem de hiç şikayet etmeden. Bırakmaz, sizin için onları tutarlar.
Ta ki siz onları mandaldan ayırana kadar. Bu bir fotoğraf karesi de olabilir, bir mektup da.
Kimimiz ise mandal görevi görürüz hayatta…
Sevdiğimiz insanlar için güzel hatıraların başrolleri olur, biriktirir ve onları taşırız.
Kimi zaman mutluluk verir, kimi zaman can yakarız… İstemeden de olsa.
Bu, hayatın tenini sıkıştırmaktır aslında…
Peki sen hangi taraftasın? Teni sıkıştıran mısın, yoksa teni sıkıştırılan mı?
Ya da en can alıcı noktada, mandalın kendisi misin?
Cevabı bulmak için; sen de mandalla!